"Biz bir odada dağlar kadar denizdik"
"Biz" vardık bir zamanlar.
Vurulmadan önce
Sarıldık mı denizler kadar kocaman sarılırdık.
Biz umuttuk.
Biliyor musunuz birgün bizi vurdular.
Onlar hain avcılar değildiler.
"Biz" elele geldik mi gökler kadar geniş olurduk.
Yıldızları ceplerimizde taşırdık bozukluk olarak.
Bulutlar gözlerimizde ağlardık.
Çöller ayaklarımıza gelirdi.
Aslında bizi vursunlardı, vurdular da.
Kurşunlar diken diken battı yüreğimize.
Ellerimiz kaydı birbirlerinden ve umutlarımız söndü.
Artık kendimizi sarsamayacak kadar soluklanır olduk.
"Biz" değildik.
Darmadağın Ben, sen, o olduk.
"Sen" ler "siz" oldu.
Her kurşun kan her söz diken oldu. Battı.
Dağlar kadar uluyduk biz vurulmadan.
Artık "Biz" yokuz.
"Bizsiz ben bir hiçim"
"Biz"siz sen nesin o ne?
Bizim "Biz" liğimiz, ben, sen, o olmak için miydi ?
Kalemim mürekkep ağlarken, kağıdım gözyaşı yutkunuyor.
Ben "Biz" sizliğe dayanamıyorum.
Artık habire yutkunur oldum olur olmaz şeylere.
Hele "Biz" li cümlelere hiç gelmez oldu yüreğim.
Göz çukurlarım kuyu kuyu dolar oldu.
Artık gözyaşlarımı içiyorum.
Bizsizliğe dayanamıyorum.
Biz'ken ölüyorum seraplarda.
Eskiden beri "Biz" denilince bana, hep bir elimin parmakları gelirdi aklıma.
Halbuki, geçenki esaret savaşında kolumu yitirmiştim ben.
Artık susuyorum biliyor musunuz?
Kendi kendime de konuşmaya başladım hem.
Artık farzedemiyorum "Biz" i de.
Beni buralardan alıp Kaf dağının en ardındaki yeşil vadiye götürüyor.
Bu saadeti taşıyamıyorum, her acının üstüne.
Off...
Artık of çekmeye de başladım tesbihimin taneleriyle.
"Biz" yaşattı beni.
Çoktan ölmüştüm yoksa.
"Biz" bir odada dağlar kadar denizdik.
"Biz"...
Biliyormusunuz, aslında bizi vursunlar.
"Camilere dolardık, tüm olmaya ererdik.
Biz vardık, şimdi o biz nerede"
Orada, burada, şurada
Afrika'da, Avrupa'da,
Asya'da.
Paramparça.
Dünyada.
0 "Biz",
Her şeye rağmen "Biz" vardık.
Mehmet Uçar
|